17 Temmuz 2011 Pazar

Siyaha Çalan

siyaha çalan yeşilden
yaprakları vardı ağacın,
yağmurdan önce.
yağmur yağarken bizim oraya,
çok yağarken ama,
çok ve şiddetli,
renk değiştirdiğini gördüm,
siyaha çalan yeşilden yaprakların.
ruhunu temizlerken ağaç,
sırılsıklam ıslanırken o deli yağmurda
ben ıslanmadan izledim,
bizim evin terasında.
teras da teras ama,
bir damla düşmedi başımdan aşağı.
ağaç mutluydu ıslandığından,
ben mutlu muydum ıslanmadığımdan,
bilemedim.
bildiğim tek bir şey vardı,
ben ıslanmazken,
beyaza çalan yapraklarım olmadı hiç.
bundan gayrı da olmazdı gibi .
nitekim bir daha öyle bir yağmur yağmazdı bu topraklara.

15 Temmuz 2011 Cuma

Kanal D akşam haberlerini izliyor bizim aile. Yine şehit haberleri, yine üzülüyor insanlar. Artık üzülmüyorum hiçbir şeye ve anlamıyorum insanların ölüm haberlerini bütün gün tekrar tekrar izlemelerini. "Hep aynı şeyler, bıktım artık!" dediğimde, "Ne yapsın insanlar?" diyenlere tek bir şey söyleyeceğim. Savaşmayın!

5 Temmuz 2011 Salı

Batık

Sonbaharı olmayan kentte
Sonbaharda güneyden doğdu güneş
Ve Ege'yi ısıttı ilk ışıklarında.
Öyle alıştık ki sıcağına
Bizi üşütmez dedik
Güz olmayacak sandık bu yıl
Ama kül yağdı gökyüzünden
Kar taneleri kadar beyaz
Çok geçmeden anladık ki
Güneyden doğarsa güneş
Karadeniz'de batarmış bir gün.